bg3
black-board
bg2

Eğitimde Hedefler

Aile yapısı günümüzde ataerkillikten daha ziyade çekirdek aile dediğimiz anne, baba ve çocuklardan oluşuyor. Bu yeni ailede çocukların önüne çıkarılan davranış modellerinin sayısı azaldı. Kentler ve modern apartmanlar da çocuğun doğal ihtiyaçlarına karşılık vermekten uzaklaştı. Bu durumda 3-6 yaş çocuğuna toplumsal ilişki kurmak için anaokulundan başka yer kalmadı. Elbette bu, ailenin her türlü eğitim görevinden vazgeçip, her işi anaokulu bırakması anlamına gelmez. Okulun ana, baba’nın yerini alması söz konusu değildir, okul ailenin başladığı işi tamamlayacaktır. Çocuğun eğitimi, okul-aile işbirliğinin çalışmasıyla istenilen düzeye gelebilecektir.

Gerçek iş birliği içine girebilmenin tek yolu anne, babalarla öğretmenler arasında karşılıklı güven havasının yaratılmasıdır. Öğretmenin yaptığı etkiyi, kendisinin yapamadığını gören anne-baba çocuklarını gerektiği gibi eğitemedikleri duygusuna kapılabilirler. Bu tür sorunlar baş gösterdiğinde öğretmen çocuktaki davranış değişikliğinin nedenlerini aileye açıklamalıdır.

Bu durumun nedeni, anne babanın yeteneksizliği değil, çoğu zaman çocuğun içinde bulunduğu iki ortamın birbirinden çok ayrı oluşudur. Örneğin, çocuk evde anne babasının dikkatini çekmek, büyükleri kendisiyle uğraştırmak ister; okulda ise başkalarının dikkatini çekmek, büyükleri kendisiyle uğraştırmak ister; okulda ise başkalarının dikkat merkezi olmadığını pekala bilir, bu yüzden de kendini beğendirmek, onaylatmak, kabul ettirmek çabasındadır. Bu çabayla istediği konumu elde edebilmesi sanıldığı kadar kolay değildir. Bu durumda aile ile okul arasındaki çelişkiyi arttırır.

İşbirliğinin verimli olabilmesi için öğretmenin çalışmasındaki hedeflerin ana, babalarca bilinmesi onlarında kendisiyle işbirliğine hazır olması gerekir. Böylece okulda saptanan hedefler aile çevresi içinde geçerli olur. Örneğin; hamurla oynamasını, sulu boya yapmasını öğrenir. Ancak bunların evde yapılmasına izin verilmezse, öğrendikleri hiçbir işe yaramaz. Çocuğun birbirinden tümüyle ayrı, hatta taban tabana zıt iki ortamda yaşamasını, buralarda çelişkili tutumlar öğrenmesini önlemek istiyorsak “aile ile okul” arasında biraz olsun benzerlik bulunmasına çalışmalıyız. Okulda devamlı ikaz ettiğimiz bazı hareketlere siz evde müsamaha gösteriyorsanız, bu tamamen yanlış bir tutumdur. Çocuk sevdiği benimsediği iki yer arasında  birini seçmek zorunda kalır. Sonunda tedirgin olur bu eve de yansır. Okul ile aile anlaşamazlar, karşılıklı güven ortamı yaratılmazsa eğitim başarısız kalır. Eğitimde okul aile işbirliğinin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz.

Unutmayalım ki gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklersek diğerleri de yanlış iliklenmiş olur.

Geleceğimizin temel taşlarını oluşturan yavrularımıza, sağlıklı eğitim vermek dileğiyle;

Saygılar Sunarım…

SEVİM KARAGÖZ

No Comments

Enroll Your Words